Köln de arabamızı tren garına park ettik. Çok aşırı bir kalabalık vardı. Sebebini gardan çıkınca anladık.
Karşımızda kocaman bir katedral vardı. ihtisamiyla hepimizi büyüledi.
157 metre uzunluğunda ve 632 yilda tamamlanmış. Almanya ya yolunuz düşerse mutlaka buraya gelin. Fatmagül hanım sağolsun programa burayıda dahil etmiş. En güzel yeri en sona saklamış.
Yere yapılan resimlerde ilgimizi çekti.
Içeriside ayrı güzeldi.O yıllarda nasıl yapılmış aklı almıyor insanın.
Ren nehri köprüsüne dogru devam ettik
Köprüye sevgililer kilit takıyorlarmış.Belediye bir zaman köprüye ağırlık oluyor diye kaldırmak istemiş ama halk istememiş.Gerçekten köprü boyunca çok fazlalar
Burada gelince berliner yenirmiş. Bizde öyle yaptık.
ama sen ne güzel bi fotoğrafsın öyle.
Sonrasında köln sokaklarını gezdik.
Değişik müzik aletleri çalanlar dikkatimizi çekti.
Sokaklar çok kalabalıktı.
Ren nehri boyuncada yürüyüp gezimizi bitirdik.
Dortmund'daki son akşam yemeğimiz ise tablo gibiydi.
Tabi gezmelere doyum olmaz.
Yarın gidiyoruz diye son kez Dortmund sokaklarında gezdik
06.03.2020
BAŞARI İÇİN ÖZGÜVEN VE MOTİVASYON Özgüven ve motivasyon üzerine deneyimlerimizi artırmak amacı ile kurs sağlayıcımızın bizlere görüşme ayarladığı Sosyal Psikolog Sayın Hatice Uzun ile sabah saat 08.00 da otelimizin toplantı salonunda buluştuk. Hatice hanımın konu üzerine bizlere verdiği değerli bilgileri Türk olması sebebi ile daha ayrıntılı kaydetmek fırsatını yakaladık. Alman eğitim sistemi ile Türk eğitim sistemini karşılaştırdı. Bunun sonucunda Türk eğitim sisteminin Alman eğitim sistemine göre öne çıkan yönlerini bizlerle paylaştı. Laik eğitim anlayışının aşırı serbestlik olarak anlaşılmasından kaynaklanan sıkıntılardan bahsetti. Bunun yanında Türk öğrencilerinin yoğun olarak yaşadığı entegrasyon sorunu ile ilgili bilgi vererek yeni yetişen gençlerin asimile olma sıkıntılarından bahsetti. Almanya’da yaşayan Türk öğrencilerin iki kimlik ile yaşamak zorunda kalmasından kaynaklanan zorluklardan bahsetti. Bu durumun öğrencilerde özgüven ile ilgili ciddi manada sıkıntılar oluşturduğunu belirterek Türkiye’deki öğrencilerin tek kimlikle daha çok ve daha çabuk özgüven kazanabilecekleri ve daha başarılı olabileceği üzerinde durdu. İnanç ve özgüven arasında bağlantı kurarak inancın insanı daha güçlü ve ayakta tutacağı hususunda görüşlerini dile getirdi. Sevgi ve duygu eksikliğinin çocuklarda özgüven kaybı oluşturduğunu söyledi. Sıcak ülkelerde daha duygusal insanlar varken soğuk ülkelerde daha çok mantıksal yönlerinin fazla olduğu insanların bulunduğunu dile getirerek Türk öğrencilerinin duygusal yönü yanında mantıksal yönünde güçlü hale getirilmesi doğrultusunda çalışılması gerektiğini dile getirdi. Alman eğitim sisteminde 1 ve 2. Sınıflarda çok fazla bir şey öğretilmediğini, 3. Sınıftan itibaren derslere daha ağırlık verildiğinden bahsetti. Başarılı olmak için insanın kendisini motive etmesi gerekir. Bunun için de bilinçaltına soru sorulması lazımdır. Sorulan bu soruların da yazıya dökülmesi gerekir. Bu şekilde bilinçaltımızı aktivite ederiz. Bilinçaltı bu sorunun cevabını arayacağından dolayı kişiyi başarıya doğru yönlendirir. Bunun yanında gözlerimizi kapatmak suretiyle başarının hayalini kurmamız gerekir. Kendine güvenmek, kendine inanmak ve sabır başarının koşullarıdır. Başarı için beynimizin sağ ve sol loblarını birlikte çalıştırmalıyız. Motivasyon sağ ve sol lobun dengeli çalıştırılmasıdır. Yani duygu ve mantığı beraber hareket ettirmektir. Sonuçlar:
1.Özgüven ve motivasyon kazanımı için en büyük engel olan kimlik karmaşasını ortadan kaldırmak için çalışmalar yapmalıyız.
2.Motivasyon ve özgüven için duygu ve mantığın dengelenmesi gerekir.
3.Türk insanının daha sıcak kanlı olması dolayısıyla duygusal yönünün daha ön planda olmasından ötürü mantıksal yönünün de güçlendirilmesi doğrultusunda çalışmalar yapılması gereklidir.
4.Özgüven ve motivasyon belirli egzersizlerle geliştirilebilir.
Kurs sonrası Hollanda Venlo ya gittik Muhteşem mimarisi ve sokaklarıyla hepimizi fazlasiyla etkiledi.
Burdanda Hollanda Roermond a gittik. Burda çok büyük bir alışveriş merkezi var.
Bugün Realschule Altlünen isimli devlet okuluna gittik.
Bizi matematik öğretmeni Christopher Spieles karşıladı. Kendisi matematikten hariç olarak Teknik derslere de giriyor.
Her sınıf seviyesinde bir şube İpad sınıfı olarak belirlenmiş. 530 öğrencisi olan bu okulun bütün sınıflarında projeksiyon, apple tv ve akıllı tahtalar mevcuttur. 15 tane özel eğitim öğrencileri varmış. Bu çocuklara destek eğitimi veriliyormuş.
Okulda öğrenciler 1 yıllık eğitim ile hakem olarak yetiştiriliyorlar ve küçük sınıflarda ara buluculuk yapıyorlar.
Hakemler
Hakemlik uygulaması ile ilgili ayrıntılı bilgiyi buradan okuyabilirsiniz.
Okulda ayrıca derslik sistemi uygulanmaktadır. Spora eğilimli ve yetenekli öğrencileri de destekleyen bir okul. Arabuluculuğun kuralları:
1.Aktif dinle
2.Sözünü kesme, suçlama, yargılama
3.Sinirlenme, kontrolü kaybetme
Velilerle ve öğrencilerle özel bir programın ve şifresi olan bir sistem sayesinde haberleşiyorlar(Edu-Page). Bu okuldan üniversiteye gitmeye gitmek isteyen çocuklar 10. Sınıfta bir sınava giriyorlar(İngilizce, Almanca, Matematik). Bu sınavın notları ve son yıl ki notların ortalamasıyla Gymnasium a geçerek üniversiteye gidebiliyorlar.
Hakem grubu bir sorun olduğunda teneffüste toplanıyorlar. İki hakem, taraflara kuralları anlatıyor. Olaya karışan iki tarafa ek olarak sadece bir kişiyi daha görüşmeye dahil edebiliyorlar. Büyük problemleri öğretmenler, küçük problemleri hakem grubundaki öğrenciler çözüyorlar. Almanya’da ilkokul ve ortaokullarda bu sistem 15 yıldır uygulanıyormuş.
Teknolojinin aktif kullanıldığı İpad sınıflardan birine gözlem için girdik. Sınıfta 15 kız 13 erkekten oluşan toplam 28 öğrenci vardı.
Sınıfın tüm işlemlere İpad eğitim sistemi üzerinden yapılıyor. Öğrencilerin kitapları tabletlere yüklüdür. Velilerle ve öğrencilerle sistem üzerinden iletişim sağlanıyormuş. Öğrencilerin devamsızlık, not bilgileri, ev ödevleri ve toplantı bilgileri gibi bilgiler bu sistem üzerinden velilere mesaj olarak gönderiliyor. Ayrıca veli veya öğrenciler bu sistem üzerinden öğretmene anında ulaşıp soru sorabiliyorlar. Öğrenciler İpad için ayda 20 euro kadar bir ücret ödüyor.
Okulun diğer bölümlerini gezdik.
Edindiğimiz bilgilere göre bu okulda 35 yıldır robotik kodlama eğitimi veriliyormuş. Robotik kodlama eğitimi 7. Sınıftan itibaren veriliyormuş. Öğrencilerin yaptığı bazı kodlama örneklerini izledik ve inceledik.
Bu atölyede ayrıca marangozluk eğitimi de veriliyor. Öğrencilerin özgün olarak ürettiği ürünleri inceledik ve hayran kaldık.
Değerlendirme toplantısı için bize ayrılan toplantı odasına geçtik. Bu okulda öğretmenler genelde toplam 40 saatlik hizmet veriyor. Bunun 21 saati ders, 19 saat ise okul için diğer işlemlere ayrılan zaman(evrak işlemleri, sınav sonuçlandırma vb.) olarak kabul ediliyor. Boş zamanlarında egzersiz yapan öğretmenler ek ücret alıyorlar.
Ayrıca bu okulda öğrenciler farklı ülkelere geziler düzenleniyor. Bu geziler ders olarak sayılıyor ve katılım zorunlu. Ücreti aileler karşılıyor. Ailenin maddi durumu kötü ise ücreti okul derneği karşılıyor. Okulun derneğine okuldaki bütün öğretmen ve öğrencilerden her ay 2 euro toplanıyor. Buradan bu tür hizmetlere bütçe ayrılıyor. Eğer öğrencinin velisi işsiz ise bu ücreti belediye karşılıyor.
SONUÇLAR:
1.Öğrenciler teknolojiyi doğru ve sorumluluk yüklenerek kullandıklarında özgüvenleri, motivasyonları ve başarıları artmaktadır.
2.Öğrencilerin müzik, el sanatları resim atölyelerinde aldıkları eğitimler farklı zeka alanlarını geliştirmekte, okul ve hayat başarılarını artırmaktadır.
3.Hakemlik ve arabuluculuk sistemiyle çocukların sorun çözme konusunda yetenekleri ve adalet duygusu gelişecektir.
4.Spor konusunda yetenekli çocukların desteklenmesi gelecekleri konusunda çocukların özgüven ve motivasyonunu artıracaktır.
Okul ile ilgili videomuzu aşağıdan izleyebilirsiniz.
Dortmund Teknik Üniversitesi’ndeki Pedagoji Öğretmeni Bayan Ortmann ve Bay Christopher İle olan teorik ve pratik bilgi semineri için saat 08.30 da üniversitede hazır bulunduk.
Giderken gördüğüm hava tramvay ulaşım sistemi dikkatimi çekti. Üniversite içinde bölümler arası ulaşımda kullanılıyor
Reha kurs merkezinde ilk olarak Pedagog Bayan Ortmann dan teorik bilgiler aldık.
Hakemlik Sistemi ile ilgili bilgiler alındı. Hakemlerin 8. Sınıfı tamamlayan öğrenciler arasından seçildiğini, bu öğrencilerini önce 1 yıl haftada 1 saat ders görerek eğitim sonucunda elde ettikleri sertifika ile hakemliği hak ettiklerini belirtti. Hakemliğin amacı tartışmanın iki ucunda bulunan öğrencilerinin her birinin kazançlı çıkmasıdır. Öğrenciler arasındaki sorunların yine öğrenciler aracılığı ile çözülmesi doğrultusunda inisiyatif tanınıyor. ‘’Sosyal Politika dersi kapsamında çocukların okula alışması, birbirleri ile kaynaşması, sınıf bilinci oluşturulması, iletişim, empati, sorun çözme gibi derslerin bu kapsamda verilmesi ve bu kapsamda sosyal ve kültürel faaliyetler düzenlenmesi sağlanmaktadır’’ bilgisini verdi. Bu ders öğretmenle birlikte pedagog eşliğinde sınıf ortamında verilmekte, sınıf öğretmeni tarafından da öğrenciler gözlemlenmektedir. Böyle bir çalışma ile öğretmen-pedagog iletişiminin öğrencilere model olması, pedagogun öğrenci ile ilgili öğretmenine olumlu cümleler kurması ve öğrencinin bu cümleleri duyup daha da motive olması sağlanmaktadır. Bunun yanında kurallara uymayan, ders akışını bozan öğrencilere teneffüslerde 5 dakikalık temizlik yapması cezası veriliyor. Pozitif davranışlar sergileyen öğrencilere ‘’Teşekkür ederim’’ yazısı olan bir kâğıdın altına isimleri yazılması sağlanıyor. Bu olumlu davranışları sonucunda 10 kez ismi yazılan öğrencilere ise öğretmenin hazırladığı özel bir pekiştirme mührü defterine vurulmak sureti ile ödüllendiriliyor. Her bir öğrenci için ayrı bir defter tutuluyor ve olumlu-olumsuz tüm davranışlar bu deftere kaydediliyor. Her ayın sonunda bu defteri öğrenciler ailelerine imzalatıyor. İnceleme sonucunda ödüllendirme yapılarak öğrenciler motive ediliyor. Ayrıca Edu-Page isimli bir application ile veli-okul iletişimi sağlanıyor. Bunun yanında öğrencilere okulun açıldığı ilk dönemde birbirlerini tanıması ve birbirleri ile kaynaşması için farklı etkinlikler sınıf bazında yapıldığını belirtti.
At yarışı etkinliği,
sevilen ve sevilmeyen şeylerin söylenmesi suretiyle ayağa kalkma etkinliği,
Olumluluk olumsuzluk etkinliği,
Fanta-Kola-Sprite-Geriye Dön etkinliği,
birlikte hareket etme etkinliği,
duygu zarları gibi etkinlikleri önce anlattı sonra pratik olarak uyguladı.
Sınıf kurallarını oluşturmak için, öğrencilerin ilgi istek ve beklentileri kapsamında bir kağıda 4 öğrenci; ‘’Sınıfımda ……. Olursa kendimi daha iyi hissederim’’ sorusuna 5 cevap yazar, ortak olan cevaplar belirlenir ve kâğıdın ortasına yazılır. Diğer grupların da sonuçları ile birleştirilerek sınıf kuralları ortaya çıkmış olur.
Öğrencilerin sorunlarının çözümünde ilk önce, sorunun altında yatan sebepler aranıyor. Tıpkı buz dağının su altında kalan kısmına bakmak gibi. Bu, drama yöntemiyle ortaya çıkartılmaya çalışıyor. Örneğin; biri şapkanı alsa ne yaparsın sorusu ile öğrencilerin verecekleri tepkiler drama yolu ile sergileniyor ve öğretmen tarafından analiz ediliyor. Problemlere göre gruplar oluşturuluyor ve çözüm yolları aranıyor.
******
Bay Christopher dan öğrendiklerimiz ise
Trainings Room (eğitim odası) Başlıca 3 kural:
1.Her öğrencinin kesintisiz öğrenme hakkı vardır.
2.Her öğretmenin kesintisiz öğretme hakkı vardır.
3.Herkes birbirine saygı duymak zorundadır.
Olumsuz bir davranışı iki kez yapan öğrenci bu özel odaya alınıyor ve sınıf öğretmeninin hata ile ilgili yaptığı bir planlama doğrultusunda öğrenci kendi başına durum değerlendirmesi yapıyor. Bu süreci öğrenci velisi ya da görevli bir öğretmen gözlemliyor. Bu şekilde öğrencinin yaptığı olumsuzlukları sorgulaması ( neyi yanlış yaptım, kimlere nasıl zarar verdim, bunu düzeltmek için neler yapabilirim) sağlanıyor. Öğrenci tüm bu süreç içeresinde asla suçlamalara maruz bırakılmıyor. Süreç sonunda öğrenci ile bir nevi sözleşme protokolü imzalanıyor.
No Blame Approach ( Suçlamama Yöntemi )
40 yıldır uygulanan bir yöntemdir.
3 aşaması vardır:
1.Zorbalığa uğrayan ile görüşmek
2.Destek Grubu ile konuşma
3.Birkaç hafta sonra zorbalığı gerçekleştiren, destek veren ve zorbalığa uğrayan öğrenciler ile durum görüşmesi
Bugünün sonucunda öğrendiklerimiz;
1.Çatışmaların çözümü, empati ve etkili iletişimdir.
2.Duygularımızı tanımak ve yönetebilmek insani ilişkilerimizi ve bağlarımızı güçlendirir.
3.Pozitif yaptırımlar ve kurallarla öfke kontrolü sağlanabilir ve her türlü zorbalık önlenebilir.
4.Çocukların yanlış davranışlarının altındaki gerçek sebepleri öğrenebilir ve onlara yardım edebiliriz, sorun olduğunda soruna odaklanmak yerine çözüm sürecine odaklanmak gerekir.
5.Suçlamam yöntemi sınıf iklimini daha barışçıl hale getirerek motivasyonu artırmayı hedeflemektedir.
Bütün bunların anlatıldığı videoyu aşağıdan izleyebilirsiniz