4 Mart 2020 Çarşamba

4. Gün Erasmus

03.03.2020
BAŞARI İÇİN ÖZGÜVEN VE MOTİVASYON

Başarı için özgüven ve motivasyonun önemini vurgulamak adına başlattığımız projede bugün motivasyon ve özgüven kazandırma konusunda uzmanlaşmış olan Waldorfschule isimli okula gittik. Okul şehir merkezine yaklaşık 30 km mesafede özel bir okul.

Bu özel okul Waldorf Steiner isimli bir düşünürün felsefesini çıkış olarak alan ve bu felsefeye göre bir sistem ve özgün bir müfredat belirlemiş. İnsanı temel alan bir anlayış ile dersleri işleyen ve etkinlikleri düzenleyen bir okul. Öyle ki marangozluktan dans eğitimine kadar her şey özgün ürünler çıkarmak için okula entegre edilmiş. Bu felsefeye göre ruh ve hayat birdir, ruhumuzu hayatımızla beslememiz gerekir. İnsan bu dünyadan önce başka dünyalarda yaşamış ve geldiği yerden bir şeyler getirmektedir. Okula çocuklarını gönderenler bu felsefeye inanmak zorunda değiller, okul tüm dinlere karşı açık ama öğrenciler ve ebeveynler okulun eğitim felsefesine saygı duymak zorundalar. Öğretmenler bu felsefeye inanmak zorunda ve zaten kendilerine özgü öğretmen yetiştiriyorlar. Eğitim sistemi devletten tamamen bağımsız, öğrencilerin mutluluklarını ve rahat olmalarını hedef edinmiş bir müfredattan oluşmakta ve bu sayede çocuklar okula severek ve isteyerek gelmektedirler. Ayrıca okul, öğrencilerin ilaç kullanmalarına tamamen karşı. Hastalıklara doğal yöntemlerle çözüm arıyorlar. Ancak işin çözümsüz gibi göründüğü durumlarda hastaneye ve ilaca başvuruyorlar.


Okulun giriş kısmında büyük bir tiyatro salonu bizleri karşıladı.

 Öğrencilerin sınıflara girmeye başladığı zamanda çocukların okula evcil hayvan getirebildiklerini gözlemledik.

Öğretmen her öğrenciyi sınıf kapısında tokalaşarak karşıladı. Hepsini tek tek selamladı.

Sınıf mevcudu 32 dir. Sınıfta o anda bir öğretmen, 2 stajyer, 1 tane otizmli öğrenciye refakat eden yardımcı personel ve stajyer öğretmenlerin okuldaki profesörü bulunuyordu. Çocuklar küme düzeninde oturuyorlardı. Herkesin masasında kendine ait büyük sopaları vardı. Karnaval esnasında bu sopalara kendileri özel şekiller vermişler. Öğretmen derse şarkı söyleyerek başladı, öğrenciler şarkıya eşlik ettiler ve ders hazırlıkları tamamlanıp yerlerine yerleştiklerinde şarkıya son verdiler.
Bir öğrencinin doğum günü olduğu için mum yakıldı ve sınıfça, önce şarkı olduğunu düşündüğümüz ama sonradan duaya benzer, dini motifler içeren ritimli bir ezgi olduğunu öğrendiğimiz bir şey söylediler.
Daha sonra dersi eline alan bayan stajyer eşliğinde tüm sınıf ayağa kalktı ve günü selamlama ritüeli olduğunu öğrendiğimiz hareketleri ve şarkıyı söylediler. Hemen akabinde ellerine sopalarını alan öğrenciler, şiir olduğunu düşündüğümüz kafiyeli mısraları, her mısranın sonunda sopaları yere vurmak suretiyle söylediler. Sopaları yere vurmalarının sebebi vurgu yapmaktı.
Kendileri için yazılmış bir şiiri okudular. Çocuklar şiir okumaya iki öğrencinin çaldığı çan benzeri bir zille başladılar. Şiir okuyan öğrenciler önce başka bir öğrenci arkadaşını işaret ederek ayağa kaldırdı ve ona ithaf edercesine şiirlerini okudular.
Ardından matematik etkinliğine geçildi. Stajyer öğretmenin uyguladığı etkinlik gerçekten ilgi çekiciydi. Eline bir top alan öğretmen herkesi ayağa kaldırdı ve ilk soruyu cevaplayan öğrenciye topu attı. İkinci soruyu sordu ve cevap verecek kişiyi seçmeyi, elinde top olan öğrenciye bıraktı. Dört işlem soruları, ağırlık ölçüleri, zamanlar ve uzunluk ölçüleri gibi sorular soran öğretmen bu etkinliği soruları doğru bilenleri oturtarak sonlandırdı. Öğrenci soruyu bilemediğinde sorular basitleştirilerek doğru cevap vermeleri sağlandı. Bu etkinlik özgüven vermeye yönelik olarak yapılmış bir etkinlikti.
Öğrenciler matematik etkinliğinden sonra defterlerini çıkardılar ve öğretmenin söylediği soruların cevaplandırmalarını yapıp defterlerine yazdılar. Sonra öğretmen cevapları söyledi ve öğrenciler öz değerlendirme şeklinde kendilerini değerlendirdiler. Daha sonra öğretmenin önceden hazırladığı ve zor bir havuz problemi içeren kâğıdı defterlerine yapıştırdılar ve çözmeye başladılar. Stajyer öğretmenin zil ile etkinlik sonunun geldiğini belirtmesi ile etkinliği sonlandırdılar. Değerlendirmelerini yine kendileri yaptılar. Tüm bu ders 100 dakika sürdü.
Ders bitiminde verilen 15 dakikalık aradan sonra Bayan Scharrnar bizleri, sorularımızı cevaplamak üzere tekrar sınıfa aldı.

Okulun sistemine göre ilk 8 yıl boyunca sabahları 2 saat dersi sınıf öğretmeni yapıyor. 2 ders kesintisiz Almanca, Matematik, Biyoloji dersleri veriliyor. Bu derslerin ardında çocuklar diğer derslere gidiyorlar. Okulda doğa dersleri var ve bunun için okulun kendine ait çiftliği var. 1. Sınıftan 11. Sınıfa kadar dans ve jimnastik karışımı olan Eurythmie dersi işleniyor. 4. Sınıfa kadar haftada 30 saat ders var. 4. Sınıftan sonra ders saatleri artıyor. Dersler işlenirken Epoha yöntemi işleniyor. Bu yönteme göre bir konu 1 ay boyunca pekiştirerek yoğun bir şekilde anlatılıyor. Çocukların defterleri diğer okul eşyaları kendilerine özgü ve herhangi bir kısıtlamaları yok. Siyah renk kullanmıyorlar. 8. Sınıfa kadar öğrenci değerlendirme yılda 1 kez gelişim raporu şeklinde yapılıyor.

Okul ile ilgili videomuzu aşağıdan izleyebilirsiniz

ÇIKARIMLAR
Hedeflere ulaşmak için sistemli çalışılırsa mutlaka başarı yolunda ilerleme kaydedildiği görüldü.
Dikkat toplama ve konsantrasyon etkinliklerinin çocukların sabrını, gücünü ve motivasyonunu artırdığı görüldü.
Defter kalem seçimi gibi konularda çocuklardan özgür karar verebilmelerinin kendilerine olan güvenlerini artırdığını ve daha rahat çalışabildiklerini göstermektedir.
Sanat, müzik ve el becerileri etkinliklerinin farklı zeka alanlarını geliştirerek öz güvenlerini artırdığı ve başarıyı getirdiği görüldü.
Mutfak yemeklerinin sağlıklı beslenmeyi desteklediği görüldü.
Öz değerlendirme çalışmalarının, çocukların öz denetim duygusunu geliştirdiği gözlendi.
Özel eğitim öğrencisinin yardımcı personelle desteklenmesinin, çocuğun sınıf içindeki etkinliğini artırdığı gözlemlendi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder